Türkiye'de Elektrikli Araç Altyapısı Yeterli mi?
Elektrikli Araç Sayısındaki Patlama
2025 Haziran itibarıyla Türkiye'de trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 268.057'ye ulaştı. Bu, 2024'e göre yaklaşık %80’lik bir artış demek. Özellikle yerli üretici TOGG’un piyasaya girmesiyle birlikte, elektrikli araçlar artık sadece büyük şehirlerde değil, Anadolu’nun en ücra köşelerinde bile görülmeye başlandı.
Şarj Altyapısı Ne Durumda?
Elektrikli araçların yaygınlaşması, doğal olarak şarj altyapısının da büyümesini zorunlu kılıyor. 2025 Haziran itibarıyla Türkiye genelinde:
- Toplam şarj soketi sayısı: 31.433 (18.143 AC, 13.290 DC)
- Ultra hızlı şarj noktaları (151 kW üzeri): 5.731 adet
- Toplam kurulu güç: 2.285 MW
Bu rakamlar, altyapının hem sayıca hem de teknolojik çeşitlilik açısından geliştiğini gösteriyor. Özellikle DC hızlı şarj istasyonlarının artışı, uzun yolculukları kolaylaştırıyor.
Coğrafi Dağılım Dengeli mi?
Eskiden İstanbul, Ankara ve İzmir dışına çıkıldığında şarj bulmak zorken, artık Karadeniz yaylalarından Doğu Anadolu’nun kırsal bölgelerine kadar birçok yerde hızlı şarj istasyonlarına ulaşmak mümkün. Şehir içi ve şehirler arası dağılım da dengelenmeye başladı: Şarj istasyonlarının %70’i şehir içinde, %30’u ise şehirler arası yollarda konumlanmış durumda.
Altyapı Yeterli mi?
Yeterlilik sorusu, sadece sayı üzerinden değil, erişilebilirlik, hız, dağılım dengesi ve rekabet ortamı gibi kriterlerle değerlendirilmeli:
- Araç başına düşen ortalama kurulu güç: 8,53 kW – bu oran yıl boyunca azaldı, çünkü araç sayısı altyapıdan daha hızlı artıyor.
- Pazar yoğunluğu (HHI Endeksi): Düşük yoğunluklu – bu, rekabetin sürdüğünü ve tekelleşmenin önlenebildiğini gösteriyor.
- Kullanıcı deneyimi: Mobil uygulamalarla istasyon bulmak kolaylaştı, ancak bazı bölgelerde hâlâ erişim sıkıntısı yaşanabiliyor.
Sonuç: Türkiye Hazır mı?
Türkiye, elektrikli araç altyapısında hızlı ve etkileyici bir gelişim gösteriyor. Ancak bu gelişim, araç sayısındaki artışla yarışmak zorunda. Altyapı yeterli mi? Şu an için büyümeye ayak uyduruyor, ama gelecekteki talep patlamalarına karşı daha proaktif planlama şart.